0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Salgın ile mücadelede yeni bir dönem başlıyor. Eylül ayında başlayan ve aşısız ya da hastalığı geçirmemiş kişilerden; toplu ulaşım araçlarını kullanma, şehirler arası seyahatler ve birçok etkinliğe katılabilmeleri için talep edilen PCR testi zorunluluğu kaldırıldı. Yanı sıra pozitif vakaların tamamı 7 gün izolasyonu tamamladıktan sonra PCR testi yaptırmaksızın izolasyondan çıkabilecek. Omikron varyantının hızla yayıldığı, vaka sayılarının 2 yıldır görülen en üst seviyeye çıktığı bugünlerde, haklı olarak birçok kişi, ‘Ne değişti de kurallar esnetildi?’ diye soruyor.

Korona virüs salgınıyla mücadele kapsamında aşısız kişilerden seyahat, etkinlik, iş yeri ve okullarda istenen PCR testi zorunluluğu kaldırıldı. İçişleri Bakanlığı, 81 il valiliğine korona virüs salgınının son dönemdeki seyri ve toplum sağlığına etkisiyle ilgili olarak yazı gönderdi.

Korona virüs aşısı olmayan kişilere getirilen PCR testi zorunluluğu kaldırıldı. Böylece aşısız vatandaşların toplu etkinliklerde, seyahatlerde vb. durumlarda test yaptırmasına gerek kalmadı. Bu karar sosyal medyayı adeta ikiye böldü. Aşı yaptıranlar duruma isyan ederken aşı yaptırmayı tercih etmeyenler ise memnuniyetlerini sosyal medya hesaplarından dile getirdi.

Korona virüs Bilim Kurulu’nun tavsiyeleri ve Sağlık Bakanlığı’nın değerlendirdiği yazıda aşısız kişilerin PCR testi zorunluluğu bilgisi paylaşıldı.

Aşısız veya aşı sürecini tamamlamayan ve son 180 gün içinde hastalığı geçirmemiş kişilerden uçak, otobüs, tren veya diğer toplu ulaşım araçlarıyla gerçekleştirecekleri şehirlerarası seyahatlerden önce uygulanan PCR testi zorunluluğu kaldırıldı.

Konser, sinema ve tiyatro gibi etkinliklere katılmadan önce, Milli Eğitim Bakanlığı okullarında görev yapan personele (öğretmen, servis şoförü, temizlik görevlisi vb.), tüm kamu ve özel işyerlerinde çalışanlara, kamu ve özel kurumlar tarafından düzenlenen öğrenci kamplarına katılacaklara PCR testi ile tarama yapılması uygulaması kaldırıldı.

SOSYAL MEDYADA KARŞI KARŞIYA GELDİLER

Kararda; “Aşısız veya aşı sürecini tamamlamayan ve son 180 gün içinde hastalığı geçirmemiş kişilerden uçak, otobüs, tren veya diğer toplu ulaşım araçlarıyla gerçekleştirecekleri şehirler arası seyahatlerden önce; konser, sinema ve tiyatro gibi etkinliklere katılmadan önce; Milli Eğitim Bakanlığı okullarında görev yapan personele, tüm kamu ve özel iş yerlerinde çalışanlara, kamu ve özel kurumlar tarafından düzenlenen öğrenci kamplarına katılacak kişilere PCR testi ile tarama yapılmasına gerek olmadığının değerlendirildiği bildirilmiştir.” ifadeleri yer aldı.

Bu karar ise sosyal medyada vatandaşları karşı karşıya getirdi. Aşı yaptıran vatandaşlar, test zorunluluğunun kalkması ile arada hiçbir ayrımın kalmadığını öne sürerek isyan etti. Derin bir oh çeken aşısızlar ise mutluluklarını yaptıkları paylaşımlarda gösterdi.

İşte o tweet’lerden bazıları:

· Bütün pozitif covidlileri sokaklara saldınız.

· Madem aşısız olanlar bu kadar rahat olacaktı neden aşı vurulduk!

· Yeter artık cidden psikolojimiz bozuldu…

· Dalga mı geçiyorsunuz aşısızlara kısıtlama yoksa aşı olanların suçu nedir?

· Aşı olun nasıl hangi yüzle diyeceksiniz?

· Avrupa ülkeleri aşısızlara karşı her geçen gün daha da sertleşir, ilave tedbirler alır yasaklar koyarken bizdeki bu karar doğru mu?

· Bir iki saat internete giremedim. PCR zorunluluğu kaldırılmış. Ne oldu? Salgın mı bitti? Ben mi kaçırdım?

· Mehmet Ceyhan’dan PCR testi zorunluluğunun kaldırılmasına tepki: “Demek ki elimizde PCR testi kalmadı. Aylardır söylediğimiz hızlı tanı kitleri de alınamadı. Bu karar kesinlikler bilimsel değil. Omicron yayılsın binlerce kişi ölsün demek.”

Zorunlu PCR ve karantina kararları neden değişti?

AŞI-maske-PCR testi karşıtları bu durumu ‘zafer’ gibi görüyor. Öyle mi?

Sağlık Bakanlığı’nın aldığı bu karar kimsenin zaferi değildir. Onlar komplo teorileri ile yol almaya çalışıyorlar. Oysa bilim dinamiktir. Bazı sonuçlar üretir ve sonuçlarını da her zaman ‘Bu doğru mu?’ diye test eder. Bu testler sonucunda da bir karara varılır. Yarın başka bir araştırma ‘Karantina süresi 10 gün olmalı’ der ise o zaman ona dönülür. Bilimin gösterdiği kanıta göre hareket edilir. O nedenle kararların değiştirilebilir olması güvensizlik değil, güven unsuru olmalıdır. Bu bir modifikasyondur.

PCR TESTİ NEDİR?

PCR (Polymerase Chain Reaction), DNA içerisinde yer alan, dizisi bilinen iki segment arasındaki özgün bir bölgeyi enzimatik olarak çoğaltmak için uygulanan tepkimelere verilen ortak bir isim olarak tanımlanmaktadır. PCR bir tanı testi olarak bilinmektedir ve koronavirüste de virüse ait RNA’yı göstermektedir. Yani PCR test koronavirüs sürecinde, vücuttaki virüsün kimliğini göstermek için yapılan bir testtir. Farklı hastalıklar için de kullanılan PCR, vücuttaki çok az sayıdaki mikrobu bile tespit edebilmektedir. PCR testine moleküler tanı testi de denebilmektedir. Test, vücutta virüsün varlığını, ayrıca vücudun enfeksiyona yanıt olarak ürettiği antikorları belirleyebilmektedir.