Tabiri caizse her yaştaki ve cinsteki insan cinayetlerine adeta alışmış gibiyiz. Yine ufacık kız çocuklarına varıncaya kadar taciz ve tecavüzlere yazılı ve görsel basınla izliyor ve şahit oluyoruz.
Bu cinnet artık insanlarla sınırlı değil. Cinayetler kedi ve köpeklere kadar inmiş vaziyette. Kedi ve köpekler bir kısmı enikler- yavrular olmak üzere fırınlara atılarak veya üzerlerine benzin dökülerek yakılıyor yahut zehirlenerek öldürülüyorlar.
Ülkemiz için bu durum en büyük tehlikelerden biri ve özellikle üzerine gidilmesi icap eden bir mesele değil midir? Bu psikiyatrik fecaatler ülkemizin gelecekteki konumu ve varlığı için tehdit ve tehlike arz ediyorken, A de Z ye hepimizin bir şeyler yapması lazım değil midir?
Haşa ! Allah’dan başka Tanrı var mı ki, bunlar rezil bir hayatın mensupları olmuş. Cenab’ı Hak , Kur’an da onlara “ Vay onların haline” diye seslenir.
“Halife Harun Reşit, bir gün sarayın avlusunda Behlül Dana’ya rastlar ve sorar:
—Nereden geliyorsun ey Behlül ?
—Behlül: cehennemden geliyorum der.
—Harun Reşit: Ne işin vardı cehennemden?
—Behlül: Ateş almaya gitmiştim.
—Harun Reşit: Hani ateşin elinde yok.
—Behlül: Dediler ki, burada ateş olmaz. Herkes ateşini kendisi getirir dünyadan.