ABD’nin yaptığı soykırımlar için çok uzak bir tarihe gitmeye gerek yoktur. İkinci Dünya Savaşı’nın Pasifik muharebelerinde ABD’nin 6 Ağustos’ta Japonya’nın Hiroşima, 9 Ağustos’ta Nagazaki şehirlerine atom bombası atmasının üzerinden 76 yıl geçti. Hiroşima’nın yüzde 70’ini katleden bomba, 1945 yılı sonuna kadar 140 bin insan evladının ölümüne yol açtı. Şehrin yarısının yok oldu. Nagazaki’de ise ilk aşamada 70 bine yakın kişi öldü.
Uranyum katkılı atom bomba, merkezinde 3 bin santigrat derece ısı ile 1,5 kilometre çapındaki alanda her yeri dümdüz etti. Hiroşima’nın yüzde 70’ini yok eden bomba, 1945 yılı sonuna dek ise 140 bin kişinin ölümüne yol açtı. Bu soykırımın Müslüman devletlerde ki devamı ve sonuçları da malumdur. Irak, Afganistan, Suriye ve diğer birçok coğrafyada ABD emperyalizmimin geldiği nokta ortadadır. Yakın tarihte Türkiye’nin Güneydoğusun ’da ki PKK katliamlarının bir numaralı destekçisi yine ABD’dir.
Osmanlı Devleti’nde 1915 yılında yaşanan tehcir için, her 24 Nisan’da Demokles’in kılıcı gibi önümüze sürülen, seçim vaadiyle özellikle California’da yoğun olarak yaşayan Ermeni diasporasına hoş görünmek amacıyla yapılan soykırım açıklaması başlı başına hatadır. Bu sözde soykırımın tanınmasında, ABD’nin ilk kadın ve siyahi başkan yardımcısı Jamaikalı baba ve Hindistan kökenli annenin çocuğu olan 55 yaşındaki Kamala Harris’in büyük etkisi olmuştur. Acaba Harris; ABD ile aynı soydan gelen İngiliz kolonyal güçlerinin, 13 Nisan 1919 tarihinde etrafı duvarlarla çevrili olan Amitsar’da Jallianwala Bagh adlı bahçede silahsız kalabalığa ateş açması ile Hindistan kaynaklarına göre ise yaklaşık 1000 kişi hayatını kaybetmesi ile sonuçlanan olaya da İngilizlerin yaptıklarında soykırım ifadesini kullanabiliyor mu.? Kendi soyunun geldiği insanlara reva görülen bu katliama ne diyor acaba? Yine Transatlantik Köle Ticaretinden bolca faydalanan Amerika’nın Afro Jamaika’lılara reva gördüğü muamelelerde Harris’in bilgisi dâhilinde olmalıdır. Yine bir Afro-Amerikalı olan George Floyd’un boynuna 8 dakika 46 saniye basılarak, Dünya’nın gözü önünde “nefessiz bırakarak katleden” hangi Devlet’in “Beyaz tenli” polisiydi. Bu da sanırım Harris’in bilgisi dâhilindedir.
Çok uzağa gitmeye gerek yok, yakın bir tarihte Minneapolis’in kuzeyindeki Brooklyn Center kentinde polisin bir trafik çevirmesi sırasında 20 yaşında bir siyahi genci ateş ederek öldürmesi de ne ile açıklanabilir? Ayrıca; Yine bu sözde soykırıma yönelik Ermenilerin, Rus okullarında çok sayıda tez yazmış olduğu ve bu tezlerde soykırımın desteklenmediği de bilinmektedir. Ancak; yurt dışı kaynaklı bu tezlerin Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarını zedelemeye yönelik bir açılım olduğu aşikâr olmuş olsa da, HDP’nin “Ermeni soykırımı ile yüzleşin” ifadesi başlı başına bir hezeyandır. Aslında gerçek yüzleşme, PKK’nın bölgede yaptığı katliamlarla yüzleşmedir. Devlet’in birlikte yaşama kültürüyle yıllarca huzur içinde yaşamış olan vatansever Kürtler’ i daha iyi anlamak, onların bu coğrafyada daha huzurlu bir şekilde yaşaması için elinden geleni ardına koymaması lazımdır. PKK’nın ekmeğine yağ sürecek söylemlerden uzak durarak, “Kültürel zenginliğin Milli zenginlik” olduğunu daha çok hissettirmelidir. “Bir arada yaşamaktan başka bir çözüm yoktur”.
Ayrıca; Türkiye’nin aklıselim Ermenilerle ilişkilerini arttırması ve daha çok anlamaya çalışması, bu meselelerle ilgili Okyanus ötesini bir kenara bırakmalıdır.
Sağlıcakla kalın.
Prof.Dr.İNANÇ ÖZGEN
Fırat Üniversitesi
Biyomühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi
Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ
GÜNDEM
8 saat önceGÜNDEM
2 gün önceELAZIĞ
10 gün önceULUSAL
16 gün önceGÜNDEM
17 gün önceELAZIĞ
21 gün önceULUSAL
05 Ekim 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.