Logoloji denilen bir bilim disiplini var…bu disiplin bilim çevrelerini; hem bilimi hem de bilimin uygulayıcılarını bütün cihetleriyle inceleyen bir disiplin.
Bilim ve bilimin uygulama alanları, biyolojik, psikolojik, felsefik, sosyolojik, tarihsel, politik, finansal, kurumsal ve saha araştırmaları yönleri ile irdeler ve değerlendirir. Kavramın karşılığı “bilim bilimi” “bilim sosyolojisi”, ”bilim araştırması” anlamlarını içerir, bu çalışmaları yapan bilim insanına da “logolojist” ya da “logolog” denir
Bu ön bilgiden sonra, bunun ışığında ve geçen yazının devamı olarak bilimsel çıktıların kötü yanlarına örnekler vermeye devam edelim.
Bu yazıda çevreye ve insan sağlığına zararları logolojik açıdan sonraki yıllarda ortaya konulmuş olan bir mekanik ve kimya mühendisinin geliştirdiği ürünlerden bahsedeceğim.
Amerikalı Thomas Midgley Jr. (18 Mayıs 1889 – 2 Kasım 1944) 1911 yılında Cornell Üniversitesi makine mühendisliği bölümünü bitirmiş. Yaptığı araştırma sonuçları ve geliştirdiği ürünleri ticarileştirerek patentlerini alan bir araştırmacı. Bu şahsın dünyada geliştirerek kullanıma sunduğu ürünlerden birisi Kurşunlu benzin (Tetraethyllead).
Midgley’in geliştirdiği ilk ürün; kurşunlu benzin…
1916’da “General Motors”da çalışmaya başlar. 1921’de General Motors’ın yan kuruluşu olan Dayton araştırmada çalışırken, Midgley, “tetraetilkurşun”un benzine eklenmesinin, içten yanmalı motorlarda “vurma/vuruntu” yu önlediğini keşfeder. Kettering ve Midgley tarafından ortaklaşa geliştirilmiş bu Ozon tabakası ve sera gazlarına karbon ve azot oksitlerin zararlı etkisi fotonik reaksiyonlar ürünün patent sahibi olan General Motors, petrol ürünlerine tetraetilkurşun katkısını, daha az az kâr edebilecekleri etanol veya etanol karışımlı yakıtlara alternatif olarak piyasaya sürer.
Tabi bu arada Midgley, Amerikan Kimya Derneği tarafından “Motor Yakıtlarındaki anti-vuruntu Maddelerin Kullanılması” ile ilgili ürün geliştirdiği için madalya alır. Daha sonraki yıllarda da madalya ve ödüller ard arda gelir…buna ilerde döneceğiz.
1923’te General Motors, DuPont şirketi tarafından tetraetilkurşun üretimi için General Motors Chemical Company’yi (GMCC) kurar ve Midgley’de bu şirkette başkan yardımcısı olur. Ancak, prototip üretim fabrikasında kurşun zehirlenmesi yüzünden iki ölüm vakasınnın görülmesinden sonra, bu kez Deepwater’daki DuPont’un fabrikasında da sekiz kişi ölür.
1924’te, DuPont’un tetraetilkurşun üretiminin “bromür prosesi” ile hızlandırılmasından memnun olmayan General Motors ve New Jersey Standart Petrol Şirketi (şimdilerde Exxon Mobil olarak bilinen), tetraetilkurşun üretmek ve pazarlamak için “Ethyl Gasoline Corporation”ı kurarlar. Ethyl Corporation, New Jersey’deki Bayway Rafinerisinde yüksek sıcaklıkta etil klorür prosesi ile üretim yapacak olan yeni bir kimya tesisi kurar. Bu tesisin faaliyete geçmesi ile birlikte ilk iki ayda, çevrede kurşun zehirlenmesi vakaları artar, özellikle üretimde çalışanlarda olmak üzere halüsinasyonlar, delirme gibi nörolojik bozukluklar görülmeye başlar ve beş kişi akciğerlerindeki kurşun zehirlenmesi sonucunda nefes alamaz duruma gelir, boğulur ve ölürler.
30 Ekim 1924’te Midgley tetraetilkurşunun zararsız olduğunu(!) göstermek için bir basın toplantısı düzenler, tetraetilkurşunu ellerine döker, kapağını açtığı bir şişe içinde tetraetilkurşun vardır, bunu burnunun altına yerleştirir ve buharını 60 saniye boyunca solur.
Buna rağmen New Jersey Eyaleti yönetimi ölümlerden ve nörolojik sendromlardan sorumlu gördüğü Bayway tesisinin bu basın toplantısından birkaç gün sonra kapatılmasını emreder ve Jersey Standard’ın devlet izni olmadan tekrar tetraetilkurşun üretmesini yasaklar.
Bu gösteriyi yapan, ürünü geliştiren ve patent sahibi Midgley bir süre sonra rahatsızlanır, kendisine kurşun zehirlenmesi teşhisi konulur, çünkü üzerinde çalıştığı ve temas ettiği kimyasal maddeler yüzünden akciğerleri kurşundan etkilenmiştir, 1923’te bu yüzden bütün işlerini bırakır tedavisi devam ederken temiz hava solumak için tatile çıkar…
Nisan 1925’te yöneticilik konularındaki yetersizliği nedeniyle GMCC başkan yardımcılığından ayrılmak zorunda bırakılır, ve General Motors’un sade bir çalışanı olarak çalışmaya devan eder.
Midgley’in geliştirdiği ikinci ürüne gelirsek;
Midgley’in geliştirdiği ürünlerden bir diğeri ise (“Freon” markasıyla tanınan) kloroflorokarbonlar (CFC)dır. Midgley kloroflorokarbonların (CFC) dünyada ilk geliştiricilerindendir.
1920’li yıllarda, klima ve soğutma sistemlerinde, amonyak (NH3), klorometan (CH3Cl), propan ve kükürt dioksit (SO2) gibi bileşikler soğutucu olarak kullanılmaktadır.
Bu kimyasallar soğutucu olarak etkili olsalar da, zehirli, yanıcı veya patlayıcı kimyasallardır. O dönemde bu kimyasalların önde gelen bir üreticisi olan General Motors’un soğutma/iklimlendirme bölümü, bu soğutuculara zehirsiz ve yanıcı olmayan bir alternatif arayışına girer. General Motors Research Corporation’ın başkan yardımcısı Kettering, böyle bir bileşiği geliştirmek için Midgley ve Albert Leon Henne’un yürütücülüğünde bir ekip kurar.
Bu ekip, çok geçmeden kimyasal olarak inert olduğu bilinen, alkil halitlere (karbon zincirleri ve Ozon tabakasının delinmesi/incelmesine sebep olan kloroflorokarbon (CFC), aeresol kullanımına hayır halojenlerin kombinasyonu) odaklanırlar. Sonunda, hidrokarbon içine florin katarak bu sorunu halledebileceklerini görürler, işin vahim tarafı ise bu bileşiklerin toksik(zehirli) olacağı varsayımını da reddederler.
Ve ekip sonunda “diklorodiflorometan”ı sentezler, ürüne “Freon” adını verirler.
Bu, sentezlenen ilk kloroflorokarbon (CFC)’dur. Bu bileşik günümüzde “Freon 12” veya “R12” olarak bilinmektedir.
Freon ve diğer CFC’ler, kısa bir süre sonra diğer soğutucu kimyasalların yerini alır ve giderek aerosol sprey kutuları ve astım inhalatörlerindeki iticiler gibi diğer uygulamalarda da kullanılmaya başlanır.
Kimya Endüstrisi Topluluğu Freon – CFC -ürününü geliştirdiği için 1937 yılında Midgley’e Perkin Madalyası verir.
Patentleri, ödülleri ve sonrasında gelen feci ölümü…
Aslında insan sağlığı ve çevre üzerindeki olumsuz ve zararlı etkilerinden dolayı yasaklanmış her iki ürünü geliştiren Midgley parlak(!) kariyeri boyunca 100’den fazla patent yanında bir çok ödül ve madalyalar almış bir araştırmacıdır.
1941’de Amerikan Kimya Derneği, Midgley’e en yüksek ödülü olan “Priestley Madalyası” verir. 1942’de Willard Gibbs ödülü alır. Sonrasında iki onur derecesi daha alır ve “Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Bilimler Akademisi”ne üye olarak seçilir. 1944’te ise Amerikan Kimya Derneği başkanı seçilir.
Ancak 1940’da, 51 yaşındayken, Midgley “poliomyelitis” (çocuk felci) hastalığı ile tanışır, poliovirüsün sebep olduğu Poliomyelitis esas olarak küçük çocukları etkileyen oldukça bulaşıcı bir viral hastalıktır. Bulaşan virüs bağırsakta çoğalır, sinir sistemini istila edebilir ve felce neden olur. Hastalık belirli sinir lifi yolları boyunca yayılır, tercihen omurilik, beyin sapı veya motor korteks içindeki motor nöron hücrelerde çoğalır ve onları yok eder, bu da paralitik (felçli) poliomyelitin gelişmesine yol açar, bunun çeşitli tipleri (spinal, bulbar ve bulbospinal) ise ortaya çıkan nöronal hasar ve inflamasyon derecesine göre değişir.
Nöron(sinir) hücrelerinin yıkımı sonucu omurganın sinir gangliyonları içinde lezyonlara oluşur. Sinir hücresi tahribatı ile ilişkili iltihaplanma ve ön beyin bölgesinde özellikle de hipotalamus ve talamusta paralitik(felç edici) hastalık ile ilişkili diğer yıkıcı değişiklikler ortaya çıkar. Semptomları arasında ateş, halsizlik, baş ağrısı, kusma, sırt ve boyunda sertlik, çeşitli kasların asimetrik zayıflığı, dokunmaya duyarlılık, yutma güçlüğü , kas ağrısı, yüzeysel ve derin refleks kaybı, sinirlilik, kabızlık, ya da idrar zorluğu, ve uzuvlarda ağrı gibi belirtileri de vardır.
Bu felç vakalarının yaklaşık yüzde 0,5’inde görülen kas güçsüzlüğü, hareket edememe ile sonuçlanır.
Kas zayıflığı genellikle bacaklarda, ancak daha az sıklıkla baş, boyun ve diyafram kaslarında görülür.
Felç geçiren birçok insan tamamen iyileşir. Ancak kas zayıflığı olan çocukların yaklaşık yüzde 2-5’i, yetişkinlerin ise yüzde 15-30’u ölmektedir.
Bu hastalık ve felç durumu Midgley’i kendi başına yataktan kalkamayacak şekilde engelli hâle getirir. Makine mühendisliği okumuş olan Midgley bakıcılarının kendisini yataktan kaldırmasına yardımcı olmak için halatlı kasnak sistemi tasarlar.
Ve Midgley aslında ölüm fermanını kendi eliyle tasarlamış ve hayata geçirmiştir.
Ve Midgleyin feci sonu…
Tasarlayıp yaptırdığı düzenekteki halatlar yalnızken boynuna dolanır ve boğulma sonucu ölür…tıpkı tetraetilkurşun üretiminde çalışan işçilerin akciğerleri kurşun zehirlenmesi sonucu nefes alamaz hâle gelip de nefessizlikten boğularak öldükleri gibi…
Midgley kendi yaşadığı dönem ve sonraki nesillere kurşunlu benzin ile kloroflorokarbon içeren kimyasal bileşenleri kötü ve zararlı sonuçları olan bir miras olarak bıraktı…
Çevre bilim tarihçisi J.R. McNeill, Midgley
“Dünya insanlık tarihinde diğer tüm organizmalardan daha fazla çevreye zaralı etki yarattı” demiştir ve Bill Bryson da, Midgley’in yaptığı çalışmalar sonucu geliştirdiği ürünler yüzünden herhangi bir “pişmanlık duygusuna ” sahip olmadığını da belirtmiştir.
Kurşunlu benzinle ilgili çalışmaların ekolojik denge ve organizmaların sağlığı üzerinde etkileri takip eden yıllarda gör0lmeye başkanır.
Dünyanın her yerinde kurşunlu benzinin uzun yıllar boyunca otomotivlerde kullanılması ve motorlarda meydana gelen yanma olayları sonucu atılan egzost ile atmosfere büyük ölçekli ve çok miktarda kurşun salınımı olmuştur.
Atmosferdeki bu yüksek kurşun seviyesi ise; kurşun zehirlenmelerinin yanı sıra nörolojik bozukluklara, çocukluktan itibaren ciddi ve uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açmıştır.
Bunun doğal sonucu olarak (egzost dumanı ile havaya atılan kurşunun solunum yoluyla vücuda alınması sonucu) şehir hayatında yer alan insanlarda nörolojik hastalıklarda belirgin artış olmuştur. Bununla birlikte artan şiddet eğilimleri ve suçluluk oranları artışında da solunan kurşunun önemli bir faktör olduğu belirtilmektedir.
Time dergisinin, “The 50 Worst Inventions” (En Kötü Buluşlar) listesi arasında kurşunlu benzin de yer almıştır.
Midgley tarafından geliştirilip sentezlenen kloroflorokarbonların(CFC) kullanımı sonucunda atmosferimizde bulunan ozon tabakası kimyasal reaksiyonlarla tükenmeye başlamış, incelmiştir (dolayısı ile güneş radyasyonunun insana ve diğer organizmalara zararlı etkileri ortaya çıkmıştır, bugün de bu etkiler devam etmektedir).
Yine atmosferde karbondioksit miktarının aşırı artması sonucu ortaya çıkan sera gazı etkileri (dünya ortalama sıcaklığının bu gazlar etkisi ile sürekli artış eğilimini sürdürmesi sonucu buzulların erimesi, iklim değişiklikleri, çölleşmenin ılıman kuşağa doğru yaygınlaşması, giderek verimli kıyı ovalarının buzul erimesi sonucu su altında kalarak verimli tarım arazilerinin gelecekte yitirilmesi…) gibi olumsuzluklara sebep olmuştur…
Midgley, sentezlediği kimyasalların zararlı etkilerinin sonuçlarını görmeden ölür, bu etkiler ise 30 yıl sonra ortaya çıkmaya başlar…
1987’de “Ozon tabakasını incelten maddeler”e ilişkin Montreal Protokolü imzalanarak, Freon gibi CFC’lerin üretimi ve kullanımını aşamalı olarak azaltacak katı tedbirler gündeme alınır.
Şimdi ilk yazıdaki (Bilimsel çıktıların iyi ve kötü yanları -1)sorularımızı tekrarlayalım !
. Bütün bilim adamlarının çalışmalarının motivasyonunun, vizyon ve/veya misyonunun ülkelerin yahut insanların ihtiyaçlarından yahut kendi hırs ve çıkarcılıklarından bağımsız olduğunu söyleyebilir miyiz ?
Bu örnekte de görüldüğü üzere, kapitalizm, daha çok kazanma ve hükmetme duygusu, yine bilimsel hırsların kötü sonuçları dar bir çerçevede kalmayıp bütün dünyayı, dünyadaki bütün canlı organizmaları ve insanı nesiller boyunca etkilemektedir, etkileyecektir de…
Çevre kirliliğine sebep olan ürünlerin sentezlenmesine karşı son yıllarda “sürdürülebilir kimya” bir başka ifade ile “yeşil kimya”ya yönelik çalışmalar ve bu doğrultuda bilinç oluşmaya da başlamıştır.
Bir başka yazıda “sürdürülebilir kimya” bir başka ifade ile “yeşil kimya”yı bahis konusu edeceğiz…
__________
Kaynaklar:
https://en.wikipedia.org/wiki/Poliomyelitis
https://en.wikipedia.org/wiki/Thomas_Midgley_Jr.
Prof.Dr.Suat KIYAK
Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ
GÜNDEM
8 gün önceGÜNDEM
10 gün önceELAZIĞ
18 gün önceULUSAL
24 gün önceGÜNDEM
25 gün önceELAZIĞ
29 gün önceULUSAL
12 Ekim 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.