0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ak Parti İl Başkanlığı görevine atanan Şerafettin Yıldırım İlimizde görev yapan basın mensuplarıyla Kültür Park’da düzenlenen kahvaltı programında bir araya geldi.

Başkan Şerafettin Yıldırım, yaptığı açıklamalarında şu ifadeleri kullandı; 22 Eylül’de Cumhurbaşkanımız, Genel başkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle ve yine Sayın Erkan Kandemir’in olurlarıyla bu onurlu görev şahsıma tevdi edildi.

Görevin sorumluluğu ve ağırlığı omuzlarımda. Bu bilinçle hareket etmeye çalışıyorum. Görev tevdi edildiği andan itibaren sahaya indim ve çalışmalara başladım. Arıcak, Alacakaya ve merkez ilçe kongrelerini yaparak Elazığ’daki kongrelerimizi tamamladık. Tek bir kongremiz kaldı, o da il kongresi.

Yaklaşık 20 yıldır AK Parti’nin ve bu davanın içinde olmuş bir kardeşinizim. Çeşitli zamanlarda, çeşitli yerlerde muhabbetimizle, sevgimizle, samimiyetimizle bir yerinde olmaya çalıştık. Son 6 yılımı da başkan yardımcısı olarak mali ve idari işlerden sorumlu başkan yardımcısı olarak görevimi yaptım.Bizden önce çok değerli il başkanlarım bu görevi yaptılar. Yine teşkilatın çeşitli kademelerinde çok değeli kardeşlerim çeşitli görevlerde bulundular. Onların her biri de bizim için bir değerdir.

Biz bugün buradayız. Benden sonra da Allah izin verirse başka kardeşlerim gelecek. Bu bayrağı benim bıraktığım yerden alıp daha yukarılara götürecektir.AK Parti’nin 19 yıllık bir iktidarı var. İnşallah çok daha uzun süre iktidarda kalacağını düşünüyorum. AK Parti’nin bu sürecini genç bir delikanlı olarak görüyorum. Ben şuanda görev tevdi edilmiş bir il başkanıyım. Yönetimim yok. Bir önceki dönem yönetimin istifası alındı. Şuanda yönetim yapma aşamasındayız.Partimizin il yönetim kurulu daha önce 30 kişiden oluşuyordu. Bizim yönetimimizde bu sayıyı arttırdık. Yönetim kurulumuz 40 üyeden olaşacak. 20 de yedek üyemiz olacak. Becerebilirsek, biraz da ezber bozarak yönetimde yer almak isteyen insanlara kapımız sonuna kadar açtım.

Doğal olarak çok fazla talepler olduğu durumda, buradan çıkarılacak insan sayısı belli bir yerde sınırlı kalacak. İmkanlar dahilinde müracaat edenlerin, hatta müracaat etmeyip bir yerde kendi işiyle meşgul olan ama özgül ağırlığı olan, katma değere katkıda bulunacak kardeşlerimizin olduğunu hatta hiçbir zaman AK Parti il binasına dahi girmemiz kardeşlerimiz, insanlarımız var. Ben onlara da gideceğim. Beraber çalışma isteğimizi söyleyeceğim. Söyledim de şuana kadar.Bunu şunun için yapıyorum. Bu şehir bizim. Ben bu şehide doğdum. Bu şehirde yaşıyorum ve ekmeğimi de bu şehirde kazanıyorum. Siyaseti de bir hizmet aracı olarak görüyorum. Beni tanıyanlarınız var ya da uzaktan bilenleriniz var. Niyetimiz halis, akıbetimizin de hayır olması konusunda elimden geldiğince mücadele edeceğim. Bu niyetle yola çıktık. zaman zaman hatalarımız, yanlışlarımız olabilir. Zaman zaman çok farklı bakış açısıyla eleştirebileceğiniz konular da olabilir. Ama biz istişare kültüründen geliyoruz. Özeleştiri yapabilmeyi biliyoruz.

Basınımızla da bu konuda istişarelerde bulunacağız. Basınımız yanlış, eksik gördüğü konuları kendilerince dile getirmektir. Bu noktada altını çizebileceğim tek bir konu var. haber kaynaklarının sağlıklı alınıp , özel bir durum varsa kişiye bizzat sorularak teyit edilmesidir. İnşallah bundan sonra ben de hep sahada olacağım. İl binasında belli zaman dilimlerinde bulunmayı arzu ediyorum. İl binasında çok olmayı istemiyorum ama orayı da tamamen terk edemeyeceğiz. Çünkü insanlarımızın talepleri var. Bize ulaşma alanları oluşması gerekir.

Bu anlamda talepleri olan vatandaşlarımızla buluşmak üzere belli aralıklarla il binasında olacağım. Ama benim asıl işim sahada. Sahada olurken de çeşitli sebeplerden kalbi kırılmış, gönlü daralmış, ötekileştirilmiş, ister partimizin insanı olsun ister parti dışında çok farklı kesimlerde sade vatandaşlarımız olsun, gücüm yettiği yere kadar oluşturulacak yönetimimle birlikte hep sahada olup gönüllere dokunmak istiyorum.

İnandığım yolda yürürken bu gönülleri kazanabilirsek, eninde sonunda bırakacağım bu görevde dönüp baktığımda hoş bir saha bırakabilmişsem ne mutlu bana. Bunu yaparken önümde hiç bir engelin olmadığını düşünüyorum. Biraz zamana ihtiyacım var. dolayısıyla sahaya inmiş durumdayım. Her fırsatta gücümüz yettiğince sahadaki insanlarımızın sorunlarıyla ilgilenirken, ötekileştirilmiş kalbi kırılmış insanlarımızı da kazanmak için ayaklarına gideceğiz. Ülkemiz çeşitli zamanlarda gerek içten gerek dıştan çok çeşitli sıkıntılara maruz kalmaktadır. Bu zorlu süreci inşallah bütün paydaşlarımızmla aşmaya çalışacağız. Çünkü hedef aynı. Bu coğrafyanın insanlarıyız. Biz bu şehirde yaşıyoruz. Ortak hedeflerimiz var. Farklı farklı anlayışlarımız çok doğal. Ama hedefimiz aynı.

Her birimiz kendi sorumluluk alanında bu şehre değer katmak. Şehrimiz sorunsuz değil. Sorunları var ama çözümeyecek sorunlar da değil. Her birinin önem derecesine ve aciliyetine göre çözüleceğine yürekten inanıyorum. Bazen aceleci yaklaşımla niye olmadı diyebiliriz. Ama takdir edersiniz ki çok zorlu bir süreçten geçiyoruz. 24 Ocak’ta bu şehir depremle, Allah’ın bir afetiyle karşı karşıya kaldı. Bundan belini doğrultmaya çalışırken, ilimizi, ülkemizi ve bütün dünyayı saran bir pandemi süreci yapıyoruz. Ben bu yaşıma gelene kadar böyle bir süreci hatırlamıyorum. İnşallah bu pandemi kısa zamanda son bulur. Vefat eden insanlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz.

Sosyal medyadan çok rahatsızım. Orada inanılmaz bir keşmekeşlik var. Orada bireylerin kişilik haklarına çok ciddi zedelenmeler yapılıyor. Biz insanız. Bir kişi veya bir kurum için sosyal medyada bir yazı düşürdüğümüz zaman, hele hele o yazı karşılığı da değilse, bir de hakaret içeriyorsa o yazının geri dönüşünde, o yazıyı düşüren sadece bir özür dileyebilir belki. Ama yazı düştükten sonra yüzlerce, binlerce insan bununla muhatap oluyor. Bunu kim düzeltecek. Bununla ilgili yasal düzenlemeler devam ediyor.

Bu dünya gündeminin kişisel sorunu. İnşallah bunu insanı değerlerimizi önde tutarak bundan da beri olacağımızı düşünüyoruz. Paydaşlığı çok önemsiyorum. Paydaşlık aynı şeyleri düşünen bir paydaşlık değil. Ama aynı hedefe yürümekten kaynaklanan bir paydaşlık. Çok çeşitli konumlarda olan insanlarımız, idarecilerimiz, siyasilerimiz vardır:

AK parti dışında birçok siyasi parti var. Ama üst başlığa Türkiye coğrafyasını, bu güzel vatanı koyduktan sonra alt paydada hepimizin aynı hedefe doğru yürürken farklı anlayışlarımızın olmasında hiçbir mahsur yoktur. Bu bir zenginliktir. Bu anlayış içerisinde hareket edersek özelde Elâzığ’ımıza çok ciddi katkımız olur, genelde de Türkiye coğrafyasına bir parça bir şeyler sunmuş oluruz.

Azerbaycan’daki Ermenistan’ın saldırısından dolayı hayatlarını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Her zaman için Azerbaycan’ın yanında olduğumuzu ve hiç bir zaman onları yalnız bırakmayacağımızı tekrarlamak istiyorum”dedi.