Dostoyevski’nin budala romanından bir alıntı ” Bu devir; sıradan insanın en parlak zamanı, duygusuzluğun, bilgisizliğin, tembelliğin, yeteneksizliğin, hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir.”

Evet, sevgili okurlar.

Tıpkı da yukarı da ki alıntıda dediği gibi. Ne yazık ki ahlak ve maneviyatını kaybetmiş bir toplum haline gelmişiz. Araştırmadan bilmeden karşımızdaki insanın ne demek istediğini kavrayamadan sadece duyduklarımızla yetinip o şahsı çok kolay bir şekilde karalayıp linç etme girişimine girebiliyoruz ne yazık ki.

Geçtiğimiz hafta gazetemizin 39. Sayısıyla sizlere merhaba dedik. Manşet haberimiz ise Elazığ’da iktidar partisinden belediye meclis üyeliği için aday adaylık başvurusunda bulunmuş ve referans olarak ta kendisine iktidar partisinin il başkanını göstermiş bir şahs-ı muhterem hakkındaydı.

Haberimizde bahsedilen mevzu Elazığ 1. Sulh ve Ceza Mahkemesi tarafından alınmış bir karardı. Kararda bu şahısla beraber hareket eden kişiler hakkında hesaplarda usulsüzlük,  belgede sahtecilik, görevi kötüye kullanma, dolandırıcılık, zimmet eylemleri hakkında geniş çaplı soruşturmanın yapılması isteniyordu.

Biz toplumu bilgilendirme adına, Elazığ 1. Sulh ve Ceza mahkemesinin almış olduğu bu kararı haberleştirerek, aday adaylık başvurusunda bulunmuş bu şahs-ı muhteremin, hakkında ki bu iddialara cevap vermesini sağlamak, hakkındaki bu iddiaların ne derece gerçeği yansıttığını bizzat kendisinden öğrenmek istedik.

Bize verilen cevap ise haberde bahsi geçen şahıs yerine Şavak Der’den geldi. Verdikleri cevapta;  fotoğrafımızın üzerine kamuoyu gazeteci olup olmadığını merak ediyor diye yazarak KAMUOYUNA DUYURULUR… Başlıklı bir yazı yayımlandı. O yazıyı aynen yayınlıyorum:

“Önceki gün yasal izni olmadığı bilinen bir sözde haber sitesinde yine şimdiye kadar kimse tarafından tanınıp bilinmeyen sözde bir gazete yalan yanlış haberlere imza atarak Şavaklı bir üyemiz üzerinden algı yürütmeye başlamıştır.

Yukarı da bahsettiğimiz üzere bu sözde haber sitesi ve basılı bir nüshasının olup olmadığını bilmediğimiz sözde gazete yayınlamış olduğu amacını ve haddini aşan yazılarla kimlerin kalemşor uğuna soyunduğunu bilmemekle beraber içerisinde bulunmuş olduğumuz süreçten dolayı tarafımızdan böyle bir açıklama yapma gereği hasıl olmuştur.

Sözde yayın organında çıkan yazı ve asılsız ithamlar ile ilgili gerekli yasal işlemlerin başlatılacağını beyan ediyor ve kamuoyu huzurunda soruyoruz:

-Kadim bir kültüre ve köklü bir basın geçmişine sahip Elazığ’da gerçek gazetecilerin icra ettikleri mesleğe halel getirircesine yapmış olduğunuz bu sözde yayınlarla güttüğünüz amaç nedir?

-Aşiretimizin eşrafından olan birini siyasi bir tercihini yapmak üzere çıktığı yolda kim ya da kimlerden aldığınız emirler doğrultusunda karalama yoluna giriyorsunuz?

-Yapmış olduğunuz sözde yayın ve mesnetsiz iddialarla 16 yıldır devlete hükümet eden Ak Parti gibi güçlü bir siyasi organizasyonun temsilcilerine aba altından sopa gösterme fikri hangi sığ beyinlerin direktifleriyle sözde haber sitenizde neşet bulmuştur.

Mesnetsiz iddialarla Şavaklılar üyesine iftira atıp bu iftira dolu gazetenin ücretsiz olarak kimler tarafından dağıtıldığı elbette ki karşılıksız kalmayacak, iftirayı atanlar iftirasını ispatlamak ve yargı önünde hesap vermek zorunda kalacaktır.

Elazığ’da faaliyetlerini sürdüren gazeteciler cemiyeti başkanlarının bu tür yalan yanlış iddialarla mesleklerine zarar verenler hakkında gerekli işlemleri başlatmaları gerekmektedir.

Bu vesile ile ilgili sözde gazete ve sözde haber sitesini yapmış olduğu iftira içerikli haberlerinden dolayı kınıyor, Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunuyoruz.”

Şimdi burada bize karşı sorulan sorulara tek tek cevap vermeden önce; Che Guevara’nın bir sözünü yazarak başlamak istiyorum.

 “Hayatta daima gerçekleri savun!

Takdir eden olmasa bile; Vicdanına hesap vermekten kurtulursun.”

İsterseniz şimdide cevaplara geçelim.

Sevgili Şavak Der ve değerli üyeleri.

Yukarıdaki yazıda yasal iznimizin olmadığı söylense de Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosuna gittiğinizde 17/01/2015 tarihli Günbatımı Haber ve 03/02/2017 tarihli Elazığ Sürmanşet Haber Gazetelerinin yasal izinlerini görebilirsiniz. Akabinde basılı nüshalarımızı da isterseniz sizlere ulaştırabiliriz.

Haddimizi aştığımızı söylediğiniz yazı ise yukarıda belirtmiş olduğumuz Elazığ 1. Sulh ve Ceza mahkemesinin almış olduğu karardan öte bir şey değildir. Yani demek istediğiniz Elazığ 1. Sulh ve Ceza Mahkemesi almış olduğu bu kararla haddini mi aşmıştır? Şahsen ben bu konuda ki açıklamanıza gerçekten bir anlam veremedim.( Affınıza sığınaraktan)

Bizi kalemşörlükle suçlamışsınız. Biz kalemimizi kimsenin emrine göre kullanmayız.  Neticede gazetecinin temel görevi, olayları gerçek, açık ve dürüst bir biçimde betimlerken, habere konu olan bireye (bireylere) ve onun (onların) yakınlarına yönelik yarar ya da zararla, toplumun, “dünyanın gerçek! yüzünü görüp öğrenme” gereksinimini dengelemektir. Burada asıl sorgulanması gereken; “hakkında bu kadar iddia varken ve de üstelik bu iddiaların Elazığ 1.Sulh ve Ceza Hâkimliği tarafından genişletilerek soruşturulması yönünde kararı varken nasıl olurda bu şahıs kendisini aklamadan, bu iddiaları çürütmeden toplum adına karar alma merci olan belediye meclis üyeliği için aday adayı olur?” Olmalıydı diye düşünüyoruz.

Amacımız ne kimseyi karalamaktır ne de kimseden kendimize menfaat sağlamaktır. Hele hele hakkında bu derece ciddi iddialar olan birisi için bir toplumun tamamını hedef aldığımızı iddia etmeniz ise sizin gibi bir STK’ya yakışmamıştır. Sorgulamanız gereken biz değil üyenizdir. Size naçizane tavsiyem bir din görevlisi olarak daima doğrudan yana olmanızdır. Umut ediyorum ki sizde yanlışlar içerisinde değilsinizdir. Yoksa Yüce Allah’ın tokadı bir balyoz gibi tepenize inecektir. Bundan hiç şüpheniz olmasın.

Saygılarımla…

Yazarın Tüm Yazılarını Görmek İçin TIKLAYINIZ